Yeni GameFi Trendi: Free-To-Own

Web3'ü sonsuza kadar değiştireceği söylenen "son trend ile" karşınızdayız: Free-to-Own. Eğer henüz duymadıysanız, yakında bu ismi mutlaka duyacaksınız: DigiDaigaku. Limit Break ve Gabriel Leydon'ın yeni projesi olan DigiDaigaku, klasik oyun arenasındaki Free-to-Play'e benzer -ama tam olarak aynı olmayan- bir konsepti web3 platformunda taşıyor. Kendi sözleri ile projeyi şöyle tanımlamışlar:

DigiDaigaku, dünyaca ünlü oyun tasarımcıları Gabriel Leydon ve Halbert Nakagawa tarafından kurulan Limit Break şirketi tarafından 2022'de geliştirilmiş, benzersiz karakterden oluşan bir koleksiyondur. Şu anda, DigiDaigaku karakterleri keşfedilmemiş gizemli bir dünyada yaşamaktadır, ancak zamanla, yaşadıkları dünya hakkındkia heyecan verici detaylar ortaya çıkacaktır.

DigiDaigaku Hakkında Ne Biliyoruz?

Aldığı 200 milyon USD'lik yatırımla CZ'nin de radarına giren DigiDaigaku'nun bu kadar dikkat çeken bir proje olmasının en önemli nedenlerinden biri, yatırımcısı ve kurucusu Gabriel Leydon. Oyun hakkında bildiklerimizi derlemeden önce, kendisinden bahsetmemek olmaz.

Çoğu zaman kısaca "Gabe Leydon" olarak da anılan ünlü yatırımcı, "oyun dünyasının Demir Taht'ındaki adam*" olarak anılıyor. Kurucu ortağı ve CEO'su olarak yönettiği oyun şirketi Machine Zone, 32'den fazla dile çevrilen Game of War - Fire Age ile mobil oyunların çehresini değiştirmişti. 2013 yılında piyasaya sürüldüğünden bu yana Candy Crush ve Clash of Clans'ı bile geride bırakarak en çok hasılat yapan oyunlar arasında yer alan oyun; Leydon'ın, reklam için Kate Upton'ınla çalıştığı Super Bowl reklamı sayesinde, mobil oyunları AAA oyunların arenasına çıkarmıştı. Yedi yıl boyunca Atari, Tsunami Visual ve Global VR'da arcade / gaming venue sektöründe çalışmış, ABD ordusu için ilk atari oyunu olan America's Army'i tasarlamış Leydon, tabir-i caizse bir süperstar. O nedenle kendisine "Web3 game designer" demesi ve bu ekosistemde proje geliştirmesi, dünyanın geri kalanı tarafından oldukça önemseniyor.

Şimdi gelelim DigiDaigaku'ya. Leydon'ın şimdiye kadar anlattıkları sayesinde, Free-to-Own konseptinin yaratıcısı ve katalizörü olacak bu oyunun mekaniklerinin aşağıdaki gibi olacağını öngörüyoruz:

1) Ücretsiz, WL ya da yüksek tier'lı NFT ayrımcılığına konu olmadan, eşit ve bağımsız biçimde mint'lenerek dağıtılan NFT'lerin sahibi, topluluktaki rastgele kişiler olacak.

2) NFT sahipleri, NFT'ler için bir para ödememelerinden ötürü, hemen elden çıkarmak ya da en azından yatırdıklarını geri almak için motive olmayacaklar; bu NFT'ler, oyunun devamlılığını sağlayan elementlerin -silahlar, karakterler, kostümler olabilir- üretildiği birer fabrika görevini görecek.

3) Bir mint bedeli ya da taban fiyatı olmadığı için, oyunun gördüğü ilgiye göre, gerçek, uzun vadeli, sürdürülebilir, VC'lerden ve manipülatörlerden bağımsız bir ekonomi oluşacak; oyuncuların NFT'leri birer yatırım amacı olarak görmesinden ziyade, oyuna erişebildikleri birer anahtar olarak görmeleri için daha sağlam ve geçerli bir bağ kurulmuş olacak.

Etherium ekosisteminde gelişecek olan projenin pek çok crowd-funded, early access, web3 oyunundaki "dolandırıcılık" problemini de ortadan kaldırdığına inanıyor Leydon; "Oyunu geliştirmek için para istemeyeceğiz, geliştirilmemiş bir oyunu satmayacağız. Önce ücretsiz olarak dağıtacak, sonra geliştirmeye devam edeceğiz." diyor. "Böylece, oyun ilk NFT sahipleri sayesinde viral olarak büyüyecek ve gelişecek."

Peki oyun ve geliştiricileri nereden para kazacak?

NFT'lerle ilgili gelir modeli ilişkisi LootProject'e benziyor lakin bir farkla; DigiDaigaku NFT işlemlerinden %10 komisyon alıyor; böylece gelir oluşturuyor. DelphiDigital'in oyun tasarımcısı, yazılımcısı ve ünlü web3 influencer'ı Ryan'a göre DD (DigiDaigaku), 21 günde 3.9K ETH hacim elde etmiş ve bunun bir kısmı (600.000 USD) geliştirme için kullanılmış.

NFT'lerin Oyun Varlıkları Konusundaki Sahiplik Fonksiyonu Değişecek mi?

Şu yazıda, oyun varlıklarına sahiplik kavramının öneminden ve mevcut durumdaki problemlerden biraz bahsetmiştik. web3 ekosisteminde ise başka tartışmalar mevcut; kimisi "NFT'lere para ödemenin onu oyuna ve oyundaki varlığa daha çok bağlayacağını" söylerken, kimi tam tersi bir etki yaptığını ve "bir an evvel elinden çıkarıp kârını realize etmek için oyuncuyu motive ettiğini" söylüyor. Guild perspektifinden bakarsak, şahsi deneyimim, ikinci yaklaşımın daha doğru olduğu yönünde; lakin şimdiye kadar AAA ya da Hypercasual örneklerdeki kadar bağımlılık yapıcı ve sürükleyici bir web3 oyun oynamamış olmamızın etkisi de yadsınamaz. Ki zaten, bu da tartışmadaki başka bir parantezin konusu: "Eğer oyun, kendi başına çok sürükleyici, doyurucu, eğlendiriciyse geliştirici ya da oyuncu açısından web3 fonksiyonlarının ne gereği var?" Ama, bu mevzuya burada girmeyelim. Bakın Limit Break'in yatırımcılarından biri olan, Standard Crypto'nun kurucusu Alok Vasudev ne demiş:

"Kripto, oyun tutkunlarını tüketiciden, kontrol edebildikleri dijital varlıkların sahibine dönüştürürken, oyun yaratıcılarının ekonomik potansiyelini de dönüştürüyor. Bu, inovasyonu daha önce hiç olmadığı kadar teşvik edecek ve mümkün kılacak. Kripto oyunları etrafında yepyeni ekonomiler ve kendini ifade alanları yaratılacak. Bu nedenle kripto oyun şirketlerinin teknoloji ve medya alanındaki en büyük şirketlerden bazıları olacağına inanıyoruz ve Limit Break'in de bunlardan biri olacağını düşünüyoruz."

Kendisi hem kripto ile ilgili bir yatırım şirketi sahibi hem de dolaylı yoldan DD'nin yatırımcısı olduğu için görüşlerini abarttığını düşünebilirsiniz; ama bir de şu yönden bakın: Gerçekten inanmadıkları bir projeye, hem de ayı piyasasının en kaotik döneminde, web3 oyunları ile ilgili hemen her şey hâlâ bir toz bulutu halindeyken, önemli bir yatırım yaparlar mı? Geleneksel oyun marketi büyümeye devam ederken, neden yola Atari & Arcade ile yola çıkmış biri ve mobil oyunlarda dünya rekorlarını alt üst etmiş bir oyun tasarımcısı, kendini web3 platformunda adıyor? Bunlar, kafalardaki kara bulutları dağıtmak için, sorulması gereken doğru sorular olabilir. Ve evet, sorunun cevabına dönelim: Free-to-Own, bugüne kadar sürdürülebilir bir ekonomik model yaratmakta zorlanan NFT'ler için, hem oyun varlıklarının sahipliği hem de ekonomik değerlerinin korunması konusunda bir dönüm noktası olabilir.

CZ Projeyi Neden ve Nasıl Eleştirmişti?

Binance CEO'su Changpeng "CZ" Zhao, GameFi alanında yeni bir "free-to-own" iş modelinin oluşturulmasını eleştirerek şunları yazmıştı:

"Dünyada her şey ücretsiz olacaksa, neden çok çalışalım ki?"

Ünlü CEO, "bu ekosistemde hiçbir şeyin tamamen ücretsiz olmadığını" belirterek "borsaların diğer işlemlerden elde ettiği yeterli gelir nedeniyle Bitcoin (BTC) ve Ether (ETH) işlemlerini komisyonsuz sunabildiğine" işaret etmiş, "oyuncuların ücretsiz NFT sahibi olmasına olanak tanıyan yeni projelerin, modeli erken benimseyenler için yüksek riskli olabileceğini" de sözlerine eklemişti. CZ'nin 29 Ağustos'ta 200 milyon dolarlık risk sermayesi fonu toplayan Limit Break'in, DigiDaigaku için ücretsiz NFT koleksiyonunun piyasaya sürmesi üzerine yaptığı bu açıklamanın muhatabı da adresi de belli.

Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz aylarda, blockchain oyunları, eğlence yerine "para kazanmaya" odaklandıkları için oyun endüstrisi emektarlarının ciddi eleştirilerine konu olmuştu. Örneğin, Minecraft'ın yaratıcısı Mojang Studios, oyun deneyiminden uzaklaştıran "spekülatif fiyatlandırma" ve "yatırım zihniyetini" gerekçe göstererek NFT entegrasyonlarını yasaklayacağını söylemişti. Dolayısı ile DigiDaigaku'nun olası başarısı, bu eleştirilere de cevap olacak.

Şu anda işler güzel gidiyor, ama bundan sonrasının ne getireceğini hep birlikte göreceğiz. Web3 dünyasının atasözü olan "Ship early, get feedback!" burada da işe yarayacakmış gibi görünüyor. Kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdikten sonra Free-to-Own'un geleceğine ve DigiDaigaku'nun geleceğine yakından bakmaya devam edeceğiz. Gündemden ve GameFi gezegeninin atmosferinden haberdar olmak için, bizi takip etmeye devam edin.

DigiDaigaku Website | DD Twitter | DD Opensea