Blog: Web3 Pazarlamasında Yaşanan Zorluklar
Web3 ekosisteminde, ürün ve proje pazarlamasında yaşanan zorluklar üzerine kişisel deneyimlere dayalı bir makale.
Web3, doğası gereği yenilikçi, hızlı ve hatta agresif. Neticede "Ship early, get feedback!" felsefesiyle yaşayan bir ekosistemden bahsediyoruz. O nedenle bazen, "Amerika'yı baştan keşfetmek " gerekebiliyor. Bu yazıda, Troy'un kurulduğu günden bu yana geçen 9 ayda yaşanan zorluklardan bahsedeceğim. Bir sonraki yazımda ise çözüm önerileri ve öznel deneyimlerimiz yer alacak.
1) Web3'ün Doğru Anlaşılamaması
Kripto ve NFT'ler, haklarındaki olumsuz propagandadan çok ve çabuk etkilenen bir dünya. Çünkü bir yandan "kısa yoldan zengin olma" aracı olarak görülürken, Terra & Luna vakası ile fitili ateşlenen 2022 Ayı Piyasası, çevreci eleştiriler, rug pull hadiseleri gibi olumsuz olaylarla sürekli "tartışılan" uygulamaların kendine yer bulduğu bir topluluğa ev sahipliği yapıyor. Dolayısı ile web3'le ilgili tüm hizmet ve araçlar, önce tek bir fonksiyon üzerinden ele alınıyor: "Para kazandırıyor mu? Para kaybettiriyor mu?" Bu da, diğer fayda ve fonksiyonlarının neredeyse tamamen görünmez olmasına sebep oluyor.
Web3'ün finansal kazanç ve kayba indirgenmesi, geleneksel şirketler, topluluklar ve platformlar tarafından "yanlış anlaşılmasına" ve eksik, baştan savma hatta uyduruk gerekçelerle yanlış kategorilendirilmesiyle sonuçlanıyor. Örneğin, web3 oyunlarının kumar ile, bahis ile, kaldıraçlı işlemlerle hiçbir alakası olmamasına rağmen, sanki öyleymiş gibi algılanması pek çok açıdan problem doğuruyor: 18 yaş sınırı, yasal regülasyon ve yasaklar, doğrudan hedeflemenin imkânsızlaşması ve spekülatif tepkiler...
2) Reklam Yasakları
Web3 oyunlarının ve oyuncu topluluklarının yanlış kategorilendirilmesinin yarattığı en büyük zorluklardan biri doğrudan ve dolaylı reklam yasakları. Algoritmaların "kumar, bahis, yanıltıcı içerik, dolandırıcılık" gibi işaretlenmesi itirazla aşılabilse bile, ülkelerin regülasyon ve yasaklarının bir toz bulutu halinde olmasından mütevellit, karar vericiler ve reklam platformları "Amaaaan, boşver, yasakla gitsin" diyerek, toptan kelle alma yolunu seçiyorlar. Bugüne kadar, bütün reklam platformlarında ciddi sorunlar yaşadık ve çözüm önerecek mercilerin konu hakkında bilgi ya da yetkisinin olmaması nedeniyle, hep "ara çözümler" bulmak zorunda kaldık.
Burada farklı sosyal medya platformları ile farklı problemler yaşadık, lakin hepsinin en temel sorunu, algoritmalarının web3 oyunlarını "yanıltıcı içerik" ya da "dolandırıcılık" kapsamına sokması. Bu kategorizasyona itiraz ettiğinizde, sonuç değişmiyor; çünkü karar verici mercilerin, web3 hakkında bir bilgisi yok, vaka bazında uğraşabilecek zamanı ve imkanı da yok. Kısıtlama ya da yasaklama geldiğinde ya da hesabınız tamamen inaktif edildiğinde, yeni bir hesap açmaktan başka çözüm sunmuyorlar.
Önce TikTok örneğine bakalım. Troy'u ilk açtığımızda, resmi hesap sorumlumuz bir değerlendirme gerçekleştirdi ve kısa bir bekleme süresinin ardından, reklam verebilmeye başladık. Reklam kampanyalarımız çok başarılı oldu ve bir ayda 20.000 kişiyi Discord topluluğumuza kazandırdık. Daha sonra TikTok bir anda politika değiştirdi ve web3, P2E, kripto reklamlarının TikTok'ta yayınlanmasının ayrı bir onaya tabi olduğunu belirtti. Algoritmanın bir kaç "dolandırıcılık" ithamından sonra da reklam hesabımız kapatıldı. Büyük kripto borsalarının rahatlıkla reklam verebildiği platformda, Troy olarak biz rahatlıkla reklam veremiyoruz; çünkü bu konudaki prosedürleri tamamen keyfi ve öznel değerlendirmeye tabii durumda. "Kripto ile alakalı olduğu için reklamlarınıza izin verilmiyor" diyorlar, ama konunun bu olmadığı çok açık.
Meta adını benimseyen, kendine bir MetaVerse kuran, profil fotoğraflarını dahi NFT'leştiren bir şirket olan Meta'nın, Facebook ve Instagram'daki saçma, adaletsiz, çözümsüz reklam yasakları konusunu gündeme getirmeme dahi gerek yok, çünkü bu web3'e özel bir durum değil. "Kiralık reklam hesabı hizmetinin" bir ürün halinde Facebook'ta satılabildiği ve bunun Facebook reklamları ile tanıtılabildiği bir platform hakkında çok bir şey söylemeye gerek yoktur sanırım. Bu konuda en net ve açık politikayı, Twitter benimsemiş durumda. P2E reklamları Endonezya hariç, tüm dünyada yasak, finansal hizmetlerle ya da kripto ile ilgili reklamlar da ön onaya tabii. Endonezya hükümetinin ne kadar açık fikirli ve vizyoner olduğunu görünce, şaşırabilirsiniz; ama Güney Asla ülkeleri P2E ekonomisi ve guild'ler konusunda öncü ülkeler zaten.
3) Web3'ün Büyümek İçin Web2'ye Muhtaç Olması
DeFi ve GameFi'nin en büyük kavramsal çelişkilerinden biri, büyümek ve duyulmak için merkezi şirketlere, web2 platformlarına ve aracılara bağlı olması. Merkeziyetsiz finansı Twitter'da, Telegram'da, merkeziyetsiz oyun ekonomisini, NFT & blokzincir oyunlarını Discord'ta büyütmeye çalışmak, tamamen onların insiyatifine bağlı olmanıza yol açıyor. Canlı yayınlarda 18 yaş altındaki bireylerin para harcayabildiği TikTok'ta, sahte banka reklamlarının, sahte Airdrop reklamlarının cirit attığı Twitter'da, binbir saçmalığın, kiralık reklam hesapları üzerinden yayılabildiği, post-truth'un anavatanı Facebook'ta, tamamen yasal olan hizmetinizi "parasallaştırabilme" imkanınız, bu platformların iki dudağı arasında... Regülasyonlar, muhasebeleştirme, vergilendirme gibi konuların belirsiz olduğu durumlarda, bu muammaları kendi lehine kullanabilen bu şirketler, aynı esnekliği ve özgürlüğü, iyi niyetli ve vizyoner olsanız dahi size ne yazık ki tanımıyor. O yüzden web3 uygulamalarının, topluluklarının "De-Marketing" "De-Social" gibi çözümleri mutlaka uygulamaya alması ve toplulukları, DAO mantığıyla yönetilen adil, şeffaf, hesap verebilir, izlenebilir platformlara taşıması bir zorunluluk.
4) Türkiye'ye Özel Sorunlar
Başka ülkelerde de o ülkelere özel sorunlar mevcut, dolayısıyla ülkeye özel sorunların olması sadece Türkiye'ye has bir durum değil. Ama bu başlıkta, ülkemize özel bazı topluluk alışkanlıklarından bahsedeceğim.
Bunların en başında, Türkiye'deki toplulukların, olumsuz olmadıkça geri bildirimde bulunmak hususundaki isteksizliği geliyor. Türkiye'deki kullanıcılar, binbir emekle hazırlanan kaliteli içerikleri paylaşmıyor, beğenmiyor, faydalansa dahi takdir etmiyor ya da herhangi bir geri bildirimde bulunmuyor. Türkiye'deki 18-24 yaş arası topluluktan tepki alabilmeniz için ya doğrudan fayda sağlamanız (çekiliş, hediye, influencer buluşması vb.) ya da sansasyonel-sömürüye dayalı duygusal pazarlama içeriği üretmeniz lazım. (Magazin, siyaset, futbol, yanıltıcı reklam, kısa yoldan zenginleşme vaadi vb.)
Tabii, içeriklerin okunmaması ve izlenmemesi de önemli bir sorun. Kullanıcılar, alışkın oldukları mecralar, kişiler ve kanallar dışında içerik tüketimine kapalı, alışkanlıklarını ekstra teşvik olmadığı müddetçe değiştirmeye, yeni şeyler keşfetmeye açık değil, olumsuz, negatif, suçlayıcı geri bildirim dışında bildirim vermeyi sevmiyor. Tabii ki istisnaları mevcut, ama doğası gereği "paylaşmaya, öğrenmeye, öğretmeye, keşfetmeye, inşa etmeye" ve bunların tamamı üzerine geri bildirim almaya dayalı olan web3 ekosisteminde, bu bezginliği aşarak fayda sağlamak için gerçekten büyük çaba sarfetmek, istisnasız bir istikrar sağlamak gerekiyor.
Fayda sağlayan içerik üretme konusundaki isteksizlik de önemli bir sorun. Z kuşağının internet kullanım alışkanlıkları ile birlikte, bu problem giderek aşılıyor olsa da, "bildiğini paylaşmama", "keşfedilen faydanın kendine özel kalması isteği", "yanıltıcı içerik üretme & clickbait" gibi geleneksel içerik pazarlaması sorunları da yine web3 pazarlamasında da devam eden bir problem. Ekosistemdeki UGC (User Generated Content) oranının diğer endüstrilerdeki kadar artması, şimdilik olası görünmüyor.
5) Son Söz
Her ne olursa olsun, bu ekosistemi ve Türkiye'deki web3 topluluğunu birlikte büyüteceğiz. Kimsenin, "hep bana ve sadece bana" dememesi gerekiyor. Ayrıca kaliteli, özen ve emek sarfedilmiş, aynı zamanda eğitici, bilgilendirici, eğlendirici içerik üretmekten ve konuda istikrarlı olmaktan da imtina etmeyeceğiz. Fakat burada sorumluluk sadece içerik üreticilerde değil, aynı zamanda o içeriği tüketenlerin de belli miktarda bir sorumluluğu var. Geri bildirimde bulunmak, paylaşmak, insiyatif alarak içerik üretmek, değer yaratmak, katma değer ortaya koymak gibi eylemlerle, Türkiye'deki web3 ekosistemini büyütebilir ve genç nüfusun, ekonomik dengesizlik ve sıkıntılarla dolu gerçek problemlerine, gerçek çözüm ve alternatifler sunabiliriz.
Troy ekibi olarak eğlenceli ve bilgilendirici içerikler üretmeye devam edeceğiz. Böylece hem geliştiricileri, hem destekçileri, hem dünyanın dört bir yanından başka oyuncuları yayınlarımıza, içerik mecralarımıza ve topluluğumuza davet ederek, Türkiye'nin genç, dinamik, eğitili ve hevesli oyuncu nüfusu potansiyeli konusunda bilgilendirebilir, hypercasual ekosistemi dışında da Türkiye'de önemli GameFi fırsatları olduğunu onlara gösterebiliriz.
Troy Hakkında
Troy, Türkiye'nin ilk ve en büyük Gaming DAO'su olarak, web3 oyunlarını, NFT'leri, GameFi dünyasındaki proje ve fırsatları, Türkiye'deki her yaştan, cinsiyetten ve bölgeden oyuncu ile tanıştırmak üzere çalışıyor. Amacımız, geleneksel web2 oyunlarını oynayarak eğlenen, öğrenen, kendini geliştiren tüm oyuncuları, aynı zamanda gelir elde edebilecekleri ve hızla büyüyen bir endüstride üretim yapabilecekleri şekilde web3'le tanıştırmak, onları en iyi projelerle bir araya getirmek ve yollarındaki taşları temizleyerek, her şeyi sadeleştirip kolaylaştırmak. Bize katıldığın için teşekkür ederiz.
Web Sitesi | Discord | Twitter | Instagram | Facebook | TikTok | YouTube